BÖLÜM 1: *Chris eline telefon alıp bütün yarışmacıları arar ve herkese ekstra bir sezon için teklif eder ve bu sefer ödülü 3 milyon dolara çıkarır* Chris: Merhaba okurlar yeni bir sezon ile karşınızdayım. Bu sezon diğer sezonlardan farklı olarak iki takıma ayrılcak yine ve takımlar kötü adamlar yani villains diğer tarafta da iyiler yani kahramanlar ingilizcesi olan heroes olacak. *Chris takım bayraklarının önüne gelir* Chris: Evet burası among us gemisi ve burda üçüncü sezonu oynayacak yarışmacılarımızı aradığımızda üçüncü bir sezonu oynamayı kabul ettiler! He gerçi kabul etmeyenler oldu tabi ki ama biz onları zorla getiriyoruz bu sefer ve not olsun Leaf’in isteği üzerine değil yarışmacıların isteği üzerine getirtiriyoruz. VEE YARIŞMACILARIMIZ BURADALAR! *Uzay gemisinin yani among us gemisinin kapısı açılır ve yarışmacılar içeri girer herkes etrafa bakar* Leaf: Pekala bu yeni konseptin fikrinin iyi olacağını zaten biliyordum. Kendimle gurur duyuyorum bir kez daha Chris: Merhaba astranotlar bu sezon bu gemide olacağız ve inanın bana gideceğimiz gezegenler sizi çok zorlu challenglerla bekliyor olacak! Rosa: Blah blah blahhhh!!! Takımlarımızı söylemeye ne dersin artık he? Morganite: Sanırım birileri kazanamadığı için oldukça sinirli. *Adel iç çeker ve ilk confessional için admin odasını kullanacağını öğrenir ve oraya gider* Adel: Rosa ve Morganite’dan olabildiğince uzak durmaya çalışacağım bu sezon. Bu ikisini yenmek oldukça basit olmuştu benim için ama inanın bana geçen sezon kazandığım parayı yanlışlıkla yakmak buraya geri gelmemdeki en büyük sebep oldu ve bu sefer üç. milyon. dolar! Kesinlikle bu sefer acımayacağım! Chris: Takımlarınızı çok seveceksiniz astranotlar! İşte takımlarınız: Villains: Morganite, Leaf, Astra, Wayne, Rosa, Adel, Cyril, Avigail Heroes: Beth, Bordon, Roy, Will, Hazel, Nathaniel, Angie, Karol Avigail: Pekala bu oldukça ortalığı kızıştıracak bir takım dağılımı! Wayne: Ben neden bir villain olduğumu sorabilir miyim acaba? *Herkes yan gözlerle Wayne’e bakış atıyorlardı daha sonra Wayne göz devirdi* Wayne: Üzgünüm ama ilk sezonda yaptıklarım gerçekten hala şu an konuşuluyor mu? Tamam ikinci sezonda Morganite’a Leaf’in piçi demiş olabilirim ama sonuçta özür dilerim ve bir bölüm sonra da elenmiş olmuştum ondan ödeşmiştik vee..! Ben finalde Morganite’ı destekledim. Of… Bu lanetten asla kurtulamayacağım galiba. Astra: Morganite ve Leaf salağı ile 3kez aynı takımda olduğuma inanamıyorum Chris: Her bir yarışmanız farklı bir gezegende olacak ass tronatlar. Takımlar şimdi odalarınza ayrılabilirsiniz *Villains odası* Rosa: Hey Avigail, üst ranzada sen altında da ben olayım mı alttan sana çakarım! Avigail: Bu çok güzel bir fikir Rosa! Ancak senin boyun bana yetmez *Morganite ve Leaf de ranzaları paylaşamamışlardı* Leaf: Aynı yerde yatmaya ne dersin? Morganite: Ah… şey tabi de gerek var mı Leaf zaten çok genişsin? Leaf: Ayıp ediyorsun kardeş benden mi gocunuyorsun? Morganite: Şey yok ondan değil neyse… *Adel, Morganite’ı uzaktan izliyordu ve Leaf ile olan flörtleşmesine katlanamıyordu ondan Cyril’e yaklaşmayı denemeliydi artık diye düşünmüştü ancak geçen sezonun finalinden aldığı ters tepkiyle ondan artık nefret ediyordu* Adel: Cyril’in geçen sezon finalinde beni sadee para için desteklediğini anlayınca onunla işimin %100 bittiğini kesinlikle anladım. Sonra tabi Morganite ile aramı iyileştirdim az da olsa ama yine de ondan haz etmiyorum şahsen. *Cyril Adel’in yanına gelmiş ve üst ranzaya çantasını bırakmıştı.* Adel: Benim üstümde uyuyabileceğini sana kim söyledi? Cyril: Yapma ama Adel… Gerçekten hala arkadaş değil miyiz he söylesene? Adel: Geçen sezondan param bende dursaydı elbette benimle iyi geçinmeye devam ederdin seni kalp kıran pislik! *Cyril hiçbir şey diyememiş ve ranza değiştirmek zorunda kalmıştı tek başına yatacaktı artık* Cyril: anlamıyorum… bu takımdaki herkes çoğu zaman kötülük yaptı ama ona rağmen şu anda ben daha mı kötü görünüyorum? Ah… Kesinlikle burda ilk elenecek benim şu anda. Sanırım Wayne’i şimdi anlıyorum. Hmm… Belki de Wayne ile yakınlaşmayı denemeliyim çünkü sonuçta onu da kimse sevmiyor! *Wayne ve Astra ikili ranzayı paylaşmak üzere yanyana gelmişlerdi* Astra: Ugh… Selam… Wayne: Merhaba…? Pekala o halde ben altı sen üstü alıyorsun galiba? Astra: Aynen öyle. *İkisi de birbirleriyle hiç konuşmamışlardı çünkü ikisi de tehlikede odluklarını biliyorlardı* Wayne: Hm… Astra’yı da kimse sevmiyorum beni de. Gerçi beni yine seven var ancak onu seven yok. Bunu aslında iyiye kullanabilirim. Rosa kesinlikle benimle olmaz. Morganite çıkarına göre hareket eder ancak Astra net benimle oylamak zorunda haha! *Cyril Wayne’in yanına gelmiş ve konuşmak istediğini söyler* Wayne: Ne var Cyril? Cyril: Hey diyorum ki belki de beraber takılmalıyız. Sen beni her ne kadar ilk sezonda satıp Leaf ile çalışmış olsan da şu anda köklü arkadaş geçmişimizden kaynaklı seninle bir alliance kurmak istiyorum. İkimiz de berbat bir durumdayız sence de öyle değil mi? Wayne: Pekala haklı olabilirsin ama iki kişiden fazlaya ihtiyacımız olacak biliyorsun. Cyril: Bir diğerinin de Astra olacağını o halde sen de biliyorsundur. Wayne: Kesinlikle haha! Ah, beraber oynadığımız günleri özlemedim değil bak. Keşke o günlere dönsem de Leaf’e kanmasaydım. Leaf: Ehem ben burdayım?? Wayne: O halde siktirip gidebilirsin. Leaf: Bir kere daha mı dayak yemek istiyorsun? Astra: Hey arkadaşlar bir sakin mi olsak diyorum? Daha geldiğimiz ilk saatten yani ne bu drama anlamıyorum ki. Bir kafa dinlicem vır vır vır konuşuyorsunuz ağzınızın soluğunu sikeyim yeter susun ya amk. *Herkes ağzı açık şekilde Astra’ya dönüp bakıyordu özellikle Avigail ve Rosa* Rosa: Yalan olmasın şu an Avigail ve ben de yani ikimiz de oylamada sıkıntıdayız bak. Astra tam ortada bir inasnken onu yanımıza çekmeyi düşünmedik değil. Avigail: Ayrıca Rosa ve ben en güçlü yarışmacılardan biriyiz böylelikle Astra yanımıza gelmeyi daha çok isteyecektir. Ah bu sezon tekrardan sahalardayız! *Hereos kahramanlar takımı odası* Beth: Pekala takım bir kez daha takım oyunlarını domine etmeye hazır mıyız bakalım!? Bordon: EVEETT!! Will: EVEEETTT!! Roy: Eveeettt!! Will: Yalnız görüyorum da Angie yine aynı takıma düşmüşüz. Bil ki bu sefer yanına kalmayacak. *Angie yerleşmeye çalışırken arkasını döndü ve Will’e döndü ellerini kollarına tutuşturaraak* Angie: Kabul edin ki hepinizin toplamından daha iyiyim ben. Morganite’ın dokunulmazlık sembolü olmasaydı hepinizin ağzına sıçmıştım o da dahil! Will: Yaptığın tek şey insanları arkasından bıçaklayarak ileri gidebilmekti. Buna skills mi diyorsun sen? Angie: AARGH YETTİ ARTIK! iyi davranmaktan çok sıkıldım gerçekten! Kaybettiğimiz an buradan gideceksin! Will: Dene bakalım! *Nathaniel uzaktan sırıtarak gülüyordu* Nathaniel: Hmm… Biliyor musunuz sanırım bu sezon ilk defa birinci elenen ben olmayacağım! Bu karmaşıklıktan yararlanmam gerekiyor ama ilk öncelikle benimle çalışacak kadar salak insanlar bulmalıyım. Mesela hiç ama hiç arkadaşı olmayan. Hmm… AHA!! *Nathaniel, Karol’un yanına gitmişti* Nathaniel: Hey.. Ugh..? Karol! Sence de beraber takılmamalı mıyız? Karol: İlkten elenmeye tekrardan korkuyor musun? Nathaniel: Şey uh… Evet?? Ama sonuçta şu anda hiç arkadaşın yok farkındaysan. Vee ben elendikten sonra çok büyük bir ihtimalle sıra sana gelecek ama minumum risk ile bunları atlatabileceğimiz bir planım var. Tabi alliance’a varsan? Karol: Beni geçen sezonki Adel’in arkamdan bıçakladığı gibi bıçaklamayacağına güvenerekten… VARIM! *Karol ve Nathaniel el sıkışır Hazel arkadan öksürük sesleri çıkarır* Hazel: Bence bir kişiyi daha fazla görmezsiniz sizce? *Nathaniel ve Karol birbirlerine bakarak kafa sallarlar ve Hazel ile de el sıkışırlar* Hazel: Üzgünüm ama buna mecburum… gerçekten kötü biri olmak asla istemiyorum ve inanın ki şu an mecbur olduğum için Nathaniel gibi bir ezik ile anlaşma içerisindeyim. Ayrıca merge’e çıkıp Morganite’ı bir güzel pataklamak ve onu televizyonda ağlatmak istiyorum çünkü geçen sezonu izledim ve neden elendiğimi öğrendim. O TWINK YÜZÜNDEEN!! *Adel, tuvalet için çıkmıştı ve yolda Morganite ile karşılaştı. Morganite onu durdurd ve konuşmaya başladı* Morganite: Aramızda bir sorun yok değil mi? Adel: Ah! Sen şaka mısın tabi ki yok! Yani en azından şu anlık yok çünkü aramız daha iyi diye seni elemeyi denemeyeceğim anlamnıa gelmiyor. Morganite: Şahsen geçen sezonki oynayış stiline bayıldım. Adel: Yalan yok ben de senin oynayışına hayran kaldım! Kötü biri olmadığında anlaşabildiğimizi fark ediyor musun? Morganite: Ben mi kötüyüm haha! güdlürme beni ama Adel: Merak etmeyin şu an Morganite’ın suratına gülüyorum ama o da benden nefret ettiği gibi ben de ondan hala nefret ediyorum sadece geçen sezonun sonunda yaşadığımız konuşma ile birazcık ona ısındım… Hmmm… Aklıma çok ilginç bir fikir geldi… *Leaf, Astra’nın yanına gitmiş ve kafetaryada onun yanına oturmuştu* Leaf: Selammm… Eski partner?? Astra: Ne var? Leaf: Hey..! Bu kadar somurtgan olmaya ne gerek var ki? Şu anda bu takımdaki hiç potensiyal bi ittifağı olmayanın sen olduğunu biliyorsun değil mi. Astra: Eee.?? Leaf: Yani kendine bir ittifak bulsan da kendini kurtarsan diyorum? *Astra, Leaf’in suratına sadece bakmıştı* Leaf: Yani ben ve Morganite ile bir alliance olsan nasıl fikir he? Bütün oyunu domine edebiliriz! Astra: Sonra beni sırtımdan bıçaklayın diye değil mi? İyi deneme Leaf ama şahsen şu anda kimse ile ittifak olacak halim yok. *Rosa ve Avigail uzaktan Leaf ile Astra’yı dinliyorlardı birbirlerine bakrak güldüler* Avigail: Güzel! Astra’nın Leaf ve Morganite ile çalışmayacağını bilmek şahsen içime biraz huzur verdi. Rosa: Değil mi? Ya geçen sezondan sonra şimdi bize sinirlenip bir anda bize karşı birleşselerdi? Yarrağı yerdik! Avigail: O yüzden diyorum ki gel Astra ile biraz konuşalım! *Leaf bir süre sonra Astra ile anlaşamayınca kafetardayadan çıkar ve Avigail ile Rosa yanına gelir* Rosa: Astraaaa!! Merhabaa, nasılsın? Şahsen bok gibi gözüküyorsun da… Avigail: Rosa??? Kusura bakma Astra. Biraz şahsi olarak dürüst bir insan ama biraz fazla ondan onu çok kaale alma. Astra: Siz de Leaf gibi oy dilenmeye mi geldiniz? Rosa: Bir dakika Leaf akpli mi?? Astra: Avigail kusura bakma da sevgilin tam bir mal. Ah biliyor musunuz? Siktir edin kimse ile ittifağa girmeyeceğim. *Astra kalkmış giderken Wayne ve Cyril’e denk geldi koridorda* Wayne: Hey Astra- Astra: Kapa çeneni..! Wayne: Bu da neydi böyle..? Astra: Pekala kendimin elenmeyeceğine %bir milyon emin olmuş oldum çünkü her ikilinin şu anda bana ihtiyacı var! Belirleyici oy benim haha buna inanabiliyor musunuz? Ah… İlk sezondaki gibi kötü olmaya geri mi dönmeliyim acaba? Biliyor musunuz sikeyim yapalım bunu! Hepsinin canını okuyacağım!! *Chris anons vericek* Chris: Astronatlar yerlerinizi alın ve kemerlerinizi bağlayın uzay gemimiz şimdi dünyadan kalkacak ve aya gidecek!! yerlerinizi alın! *Heroes takım odası* Roy: OOO!! Ayda ne challange yapacağız acaba!?? Chris: Amerikan bayrağını bulmaya çalışacaksınız! Evet doğru duydunuz o gezegende dolaşıp dolaşıp amerikan bayraklarını bulmaya çalışacaksınız ve en çok bayrağı toplayıp getireceksiniz. En oçk bayrak toplayan takım kazanır asstronatlar! Roy: Duyduğum en sıkıcı şey olabilir. Ayda hiçbir şey yok ve ilk challange olarak oraya mı gidiyoruz off! Ben gider istesem telesikopumla bile bakarım aya! Bordon: Bir dünya turu yaptık şimdi evren turumuz eksikti onu da tamamlıyoruz hadi bakalım! *Uzay gemisi hızla havalanır ve aya doğru uçmaya başlar. Roy kusar ve Bordon’un suratına kusmuk çarpar ve geri seker çünkü uzaya çıktılar yerçekimi yok* Beth: EWWW!!! Pekala bu çok çok çok iğrenç! Roy: Afedersiniz bir de daha yeni yemek yemiş- *Kusmaya devam eder* Ben şu anda kusuyo- *kusmuk su sesi* *Beth bayılır. Bordon tepkisiz kalır çünkü şok etkisinden çıkamıyordur ve şu an olan hiçbir şey onun dikkatini dağıtamıyordu* Will: Bordon?? Tepkimeye mi giriyorsun? Bordon duyuyor musun? (buraları yazarken çok uykuluydum ne yazdığımı ben bile bilmiyorum) *Villain takımı odası* Leaf: Morganite seni tuttum! *Leaf, Morganite’ı sikice tuttu ki düşmesin diye ama zaten kemeri bağlıydı* Morganite: Ah.. Leaff!! Çok sıkıştırıyorsun beni ah! Leaf: MHMHM! AHH Morganite: AHH EVET LEAF EVET AH! *Avigail ve Rosa ne izlediklerini analyalayamamışlardı.* Avigail: daha demin say gex mi gördük..? Rosa: ..? Beynimi hissedemiyorum. Adel: Ah gerçekten uzaya çıkarken de sikişmediniz demeyiz o halde! *Cyril puppy eyes ile Adel’e bakıyordu* *Astra tutunduğu boruyu sökmüştü yerinden ve Leaf’in kafasına fırlattı Leaf bayıldı* *Uzay gemisi aya yerleşti ve dış kapı açıldı Chris anons yapar* Chris: Evet astranotlar şu anda aya geldik! Herkes dışarı çıkmadan önce ay kıyafetlerini giysin lütfen* *iki takım da kıyafetleri ve oksijen tüpünü giyer ve yere basarlar ancak yerçekimi o kadar farklıydı ki bir zıpladıklarında böyle çok yavaş yere değiyorlardı* Roy: Oha oha oha bakın! yerçekimi çok farklı wuhu zıplıyorum! Bordon: Roy! dikkat et lütfen! Nathaniel: Harika, pekala ne zaman başlıyor yarışma? Chris: Şey tam şu anda 1 2 3 BAŞLAAAA!!! *Herkes en çok bayrağı toplamak için ayın etrafına dağılır* Adel: Pekala ben bir şey sormak istiyorum da… Ne ara yarışmayı düzenleyen kişiler aya gitti de ayın etraafına bayrak dağıttılar? *Adel’in gözyaşı aktı* *Beth, Roy, Bordon ve Will bir arada dolaşıyorlardı* Will: Arkadaşlar bir arada dolaşarak bir şey bulabileceğimizi zannetmiyorum da dağılmaya ne dersiniz? Beth: Ama bu sefer de kaybolabiliriz? Will: Pekala o zaman ikili ikili ayrılalım aksi taktirde villain takımı oldukça hızlı hareket edebilecek! Bordon: Tamamdır ben Roy ile giderim. Gel Roy, gidelim! *Bordon, Roy’u kolundan tuttu ve dağıldılar* *Nathaniel ve Karol ve Hazel de bir arada koşuyorlardı ama emekleyerek çünkü yer çekimi çok sıkıntı* Hazel: Uf… Belim koptu gerçekten! Keşke beni taşıyabilecek 1.90 böyle çok geniş biri olsaydı mhm uwu! *Nathaniel göz devirir ve Hazel’i sırtına alır* Hazel: Ah… Teşekkürler centilmen! Nathaniel: Pekala müttefiğe ihtiyacım var dolayısıyla Hazel’i sırtıma almam gerekti. inanın imkanım olsa herkesin kafasında atom bombası patlatırdım. Karol: Arkadaşlar dağılmamız lazım. Üç kişi dolaşırsak fazlasıyla zaman kaybedeceğiz! Ben en iyisi tek gideyim siz ikiniz kalın nasıl fikir? Hazel: Çok müteşekkir oluruz Karol! İyi şanslar! *Karol dağılır* *Rosa ve Avigail beraber dolaşıyorlardı ve yolda Adel ile karşılaştılar* Adel: Hey… Eski arkadaşımm?? Nasılsın? Rosa: Ugh… Pekala Adel bak ne diyeceğim. Geçen sezon ikimiz de Morganite’dan nefret ettik ve birbirimizden de. Ama birbirimizden nefret etmemizin sebebi ikimizin de çıkarlarının farklı olmasaydı. Eğer uygun görürsen ilk sezondaki gibi arkadaşlığımıza geri dönebiliriz. Hem şu anda hiç popüler değilsin. Hiç müttefiğin yok! Adel: Bunun bir tehdit mi yoksa iltifat mı olduğunu anlayamadım ama pekala! Rosa: Geçen sezon herkesi havalandırmadan dinlediğin gibi bu sezonda ilginç yollarla millete karşı kullanabileceğimiz kozları bulmanın yollarını bulacağına inanıyorum! *Adel piç gibi gülümsemişti* Adel: Gördüğünüz üzere geçen sezon ne kadar kazanmış olsam da kimse benden kolayca kurtulmak istemiyor çünkü zekama güveniyorlar! Haha, bu sezon bakalım nelerle karşılaşacağım! *Morganite ve Leaf, ayın karanlık kısmını görebiliyorlardı* Morganite: Ah… Leaf bana kalırsa ayın karanlık kısmında hiçbir şey yok. Leaf: Kesinlikle katılıyorum oraya gidecek salak canına susamıştır kesinlikle! Morganite: Peki ya..? Oraya gitmeye kimsenin cesaret edemeyeceğini düşünüp bir sürü bayrak sakladılarsa? Leaf: Bu çok zekice Morganite, aklında başka neler dönüyor acaba? Morganite: Ow… Şey.. Her neyse de ışık kaynağına ihtiyacımız var. *Morganite ve Leaf etrafa bakınır ancak hiçbir şey göremezler daha sonra akıllarına bir fikir gelir* Morganite: Pekala planımız Angie’nin o meşhur X-ray cihazını çalmak! Böylelikle karanlık kısımlarda bile rahatlıkla bayrakları görebiliriz! Leaf: Ama tek sorun şu ki… Nasıl alacağız onu? *Morganite ve Leaf, Angie’nin bu tarafa geldiğini görürler* Leaf: İyi lafın üstüne… *Angie Leaf ve Morganite’ı görünce paniklerler çünkü Angie’nin elindeki X-ray cihazına bakıyorlardı* Angie: Oh olamaz şu ikisi de ayın karanlık tarafına bakmayı akıl etmiş olamazlar Gerçekten sadece X-Ray cihazını düşünmüş olanın ben olması gerekiyordu Morganite: Hey Angie merhaba! Biz de tam olarak seni konuşuyorduk da nasılsın? Görüyorum ki elinde X-Ray cihazı var. Onu şimdi bize vermeye ne dersin? Yoksa seni geçen sezonki gibi tekrar ağlatayım mı? Angie: Ah! Rüyanda alırsınız bunu! *Morganite ve Leaf birbirlerine bakarak Angie’yi kovalamaya başlarlar Angie topuklamaya başlar* *O sırada Wayne ve Cyril uzakta gördükleri dağın üstüne tırmanma fikri ile geldiler* Wayne: Dağın üstünde bayrak olduğuna %100 eminim sence Cyril? Cyril: Yani etrafta gördüğümüz ilk dağ olabilir ondan kaynaklı ben de %100 eminim. *Cyril bir ses duymuştu ancak nerden geldiğini anlayamamıştı.* Cyril: Sen de bir ses duyuyor musun acaba? *Cyril ve Wayne kafalarını döndürdüklerinde Leaf ve Morganite’ın Angie’yi kovaladıklarını gördüler. Uzaktan Leaf bağırıp* Leaf: Angie’yi yakalayın X-ray cihazı bize lazım ŞİMDİ! *Wayne ve Cyril, doğruca Angie’ye doğru koşmaya başladı. Cyril, Angie’yi itti ve Angie yere düştü X-ray cihazını da Wayne eline aldı* Leaf: Güzel şimdi dördümüz ayın karanlık kısmına gidip bayrakları arayabiliriz! Angie: Ah… Sikeyim ya! Takımım onlara en çok ihtiyacım olduğunda neredeler acaba!? Şimdi Villain takımı kazanacak ve çok büyük ihtimalle eve ben gideceğim! HEM DE İLKTEN! *Nathaniel ve Hazel, Angie’yi yerde görürler* Hazel: Ah, hey o Angie değil mi! Yerde! *Nathaniel ve Hazel Angie’ye doğru koşarlar* Nathaniel: Hey Angie..? İyi misin? Angie: X-ray cihazımı aldılar… Doğruca ayın karanlık kısmına gittiler çünkü bayrakların çoğu orada ve bizim akıl edemeyeceğimizi düşündüler. Nathaniel: Ama en azından gittikleri yerleri biliyoruz değil mi? Doğruca peşlerinden gidelim diyorum! Angie: Sadece üç kişi dört kişiye karşı nasıl bir şey yapacağız? Nathaniel: Denemek zorundayız! Kaybedecek vaktimiz yok hadi kalk ayağa! *Beth ve Will, aydaki kraterleri checklerler* Will: Oh hey şuna bak! İlk bayrağı buldum! Beth: Ben de az ötedeki kraterin içinde buldum. Bu toplam iki ediyor! Acaba kim bilir villainler kaç tane topladı şimdiye kadar? Will: Bilmiyorum ama tek dileğim Bordon ve Roy’un da bir şeyler bulması! *Roy ve Bordon, bir tepeyi çıkmaya çalışırlar çünkü önlerindeki tek engel oydu* Bordon: Beni yukarı doğru kaldır ben de seni geri çekeyim. Burada en az bir iki bayrak olduğunu düşünüyorum. Roy: Kaldırabileceğimden emin değilim- *Bordon, Roy’un desteği ile ufak bir tepeyi çıkmayı başarır ve Bordon Roy’a elini uzatıp onu da yukarı çeker* Roy: Bordon bak! İşte orada iki tane bayrak var yehuuuu!! *Bordon ve Roy ikisi de bayraklradan bir tanesini alırlar* Roy: Ah şey… Bordon biz şu anda neredeyiz? Bordon: Çok uzaklaşmış olamayız geri dönelim hadi gel. *Morganite, Leaf, Cyril ve Wayne ayın karanlık kısmına ulaşmışlardı ve X-ray Wayne’in elindeydi* Morganite: Pekala Wayne, bize nerede olduklarını söyle bizi yönlendir ve gidip onları alalım! Wayne: Pekala bir tane tam dümdüz önümüzde var ama bir tık uzakta. Nasıl tarif edeceğimi bilmiyo- *Leaf, Wayne’in elinden X-ray dürbününü alır* Leaf: Hallediyorum! *Leaf uzağa gidip karanlığa karışır ve bir ondakika sonra elinde on tane bayrakla geri döner* Leaf: Bir taneden fazla varmış anladığım kadarıyla! Cyril: O halde sıra bende! *Cyril, Leaf’in elinden dürbünü alır ve karanlığa karışır yirmi dakka sonra geri gelir ve elinde 5 tane bayrak vardır* Cyril: Daha fazlasını gördüm ancak ahtapot olmadığımdan hepsini ala- *Nathaniel bir anda gelip Cyril’in elinden o beş bayrağı alır ve Cyril’in götüne sokup çıkarır sonra kaçmaya başlar* Cyril: AHHHH! YAKALAYIN ŞU OROSPU EVLADINI! *Leaf ve Morganite, Nathaniel’in peşinden koşar ancak Angie gelip Morganite’ın suratına bir tane vurur ve Morganite sarsılır* Morganite: Oh! Oyun başlasın o halde! Wayne: TAKIM GEMİYE GERİ DÖNÜN! *Wayne tüm karmaşıklığı fırsat bilerek X-Ray cihazını yerden alır ve karanlığa karışır* Nathaniel: Pekala… takımımızdaki dört ineğin de bir şeyler bulduğunu ümit ederekten elimdeki beş tane bayrakla gemiye doğru kaçıyorum. Bu sefer ilk kaybeden olmak istemiyorum şahsen ve eminim ki bu taktik ile kazanacağız! *Ayın her yerinden duyulan bir ses ile Chris* Chris: SON YARIM SAATİNİZ KALDI GEMİYE GERİ DÖNMENİZ İÇİN YARIŞMA BİTECEK YARIM SAATE! Adel: Merak ediyorum da aydaki yarım saat ile Chris’in bahsettiği yarım saat aynı mı..? Bu sezon gerçekten o kadar kafa karıştırıcı ki midem bulanıyor! *Beth ve Will iki bayrak ile gemiye geri dönmüşlerdi* Beth: Şey… Neden kimse yok ki? Will: Herhalde burada olurlar… Oh hey baksana Nathaniel ve Hazel geliyor!! Ugh… Bir de arkasından Leaf ve Morganite ve Cyril de geliyor?? Nathaniel: ÇABUK ŞU BAYRAKLARI TUTUN VE GEMİYE ATIN! *Nathaniel bayrakları Will’e fırlatır ve Will havada tutacakken Rosa bir anda havada kaptı daha sonra da Hazel Rosa’nın elinden bayrakları çekiştirerek almaya çalıştı ancak Rosa, Hazel’in suratına bir tane koydu ve Hazel yere düştü ve Rosa gemiye bayrakları atar* Hazel: Ah… Burnum!! Morganite: Ah ne? Rosa bunca zaman burda mıydın? Rosa: Avigail ve Adel ile oturup geminin yakınlarında beklemeyi ve bayrakları getiren kişilerden onları çalmayı hedefledik ve görünen o ki işe yaradı. haha *Wayne uzaklardan elinde en az 10 bayrak ile geliyordu* Wayne: Yolu açıııınnnn!! *Villains ve Heroeslar birbirine girmeye başlar ve Wayne bu karmaşıklığın arasından bayrakalrı gemiye atmayı başarır* Chris: Ve görünen o ki süremiz dolmuş. Hadi bakalım sayalım! *Oy sayımında Heroeslar sadece iki bayrak getirmişken Villains takımı 25 bayrak getirmişti* Chris: Villains takımı kazanıyorr!! Nathaniel: Bummer… Neyse ki en azından denedim. Angie: Evet ancak takımımızdan iki kişi şu anda burada bile değil! Beth: Ah doğru..! Bordon ve Roy yoklar! Hey Leaf kaybolmuş olduklarını düşünüyorum o ikisinin lütfen onları geri getirebilir misin? Leaf: Ugh… Ama bu hile olur. Morganite: Leaf!! Leaf: Pekala tamam… uf! *Leaf parmak şıklatır ve Bordon ile Roy buraya ışınlanırlar* Roy: Aman Leaf’im kurtulduk! Bir anlığına gerçekten geride kaldığımızı düşündüm! Nathaniel: Sevincini bölmek istemem ama KAYBETTİK! *Karol da uzaktan elinde en az otuz bayrak gelir* Karol: Ah..? Şey yarışma bitti mi oysa o kadar toplamıştım! Nathaniel: Bir dakika? O kadar bayrağı nerden buldun sen? Karol: Ah buranın yerlileri oldukça anlayışlı çıktılar ve bana kendi topladıkları bayrakları verdiler, misafir olarak ağırladılar beni çok anlayışlılardı. *Herkes birbirine baktı ve herkes panik içinde gemiye bindi Karol da dahil ve uçmaya başladılar* Chris: Heroes takımı benimle bugün konferans salonunda buluşun aranızdan birini elleme vakti! *Kahramanlar takımı odası* Will: Eğer vaktinde gelseydin Karol kim bilir belki de biz çoktan kazanacaktık! Karol: Üzgünüm ama siz dört inek beraber takıldığınızdan takımın geri kalanından haberiniz olmuyor! Angie: Ayrıca neden Roy ve Bordon’un kaybolması hakkında konuşmuyoruz ki? Bordon: Hey biz en azından iki bayrak bulduk ama sen X-sokum cihazını karşı takıma kaptırdığından kaybettik! Angie: Üzgünüm tek dolaşıyordum çünkü siz dört inek hep berabersiniz ve takım birbirinden çok ayrı! Ah, ama bu benim hatam değil mi? *Nathaniel gülümsüyordu* Nathaniel: Gördüğünüz üzere ilk defa kendimi elemeden kurtardım! Ahah! Şimdi oyları kontrol etme zamanı! *Nathaniel, Karol ve Hazel ve Angie ile özel olarak konuşmak istediğini söyledi* Nathaniel: Pekala beraber oylamamız gerektiğini düşünüyorum çünkü aksi taktirde bu dört inek bize sayıca üstünlük kuracak! Angie: Bana kalsa Will’i hemen elerdim! Nathaniel: Hayır mantıklı düşün Angie! Roy’a oy vereceğiz onlar da çok büyük ihtmalle sana. böylelikle beraberlik durumunda en zayıfları Roy’u eleyip sayıca biz üstünlük kuracağız! Angie: Hmm… Aslında bu planı beğendim. Ben varım! *eleme odası konferansta* Chris: Astranotlar oylarınızı verdiniz, ismini söylediklerm gelip yumuşak sikimleri alabilirsiniz! … Chris: Beth ve Bordon … Chris: Karol ve Hazel güvendesiniz! … Chris: Will ve Angie siz de güvendesiniz!! İki isim kaldı. Roy ve Nathaniel!! Nathaniel: Ne! Yine mi ben? Ah siz şaka mısınız amına çaktıklarım! Chris: Son yumuşak şekerin sahibi… … … Chris: Kimse! Beraberlik söz konusu! Nathaniel: Phew… pekala bu beraberliği nası çözeceğiz? Chris: İnanın bana istesem size çok işkence çektirirdim ama zamanımız kısaldığından taş kağıt makas oynayacaksınız. 3 olan kazanır Nathaniel: Pekala bu tam olarak planladığım gibi gitmedi… Roy: Ah çocuk oyunu! *Nathaniel taş yapar Roy kağıt* Roy: Haha!! *Nathaniel makes makas Roy ise taş* Roy: WUHUUU!!! *Nathaniel taş hapar Roy ise makas* Nathaniel: AHAAA!!! *Nathaniel taş yapar ve Roy yine makas yapar* Nathaniel: PUAHAHAHSH kendini zeki mi sandın? *Nathaniel kağıt yapar Roy da taş* Chris: Ve Nathaniel kazandı!!! Tebrikler ilk defa ilk elenmedin. Nathaniel: WUHUUUU!!! Götünüze girsin wuhu!!! Bordon: Roy…? Hayır… Roy: Bordon, hocam olarak benim için bu yarışmayı kazan tamam mı? sizi seviyo- *Chris şalteri çeker ve Roy uzaya süzülmeye bırakılır* **Roy was not the imposter** Beth: Ee öldü??? Bu legal mi?? Chris: Merak etme kimse ölmicek bu bi çizgi kitap! Nathaniel: Pekala gerçekten az kalsın üçüncü kez aynı şey olcak sandım ama şuna bakın bir bölüm daha buradayım! Ve şimdi dayıca üstün olduğumuza göre… oynamaya başlayabilirim muhaha. !